İnsan davranışı ve cinselliği bedensel, psikolojik, sosyal koşullardan etkilenir. Cinsellik salt cinsel organlara sınırlı değildir. Cinsellikle ilgili duygu, düşünce ve çok kere hatalı olabilen yerleşmiş inançlar vardır. Cinsel sorunların ve bozuklukların ortaya çıkışında kişinin bedensel ve psikolojik özellikleri ya da ikili ilişkilerin dinamikleri etkili olabilir. Doğal olarak cinsel sorunların tedavisi de onun gelişmesine neden olan etkene göre değişebilir. Kişi ile görüşülerek sorunu ortaya çıkaran, yerleşmesine neden olanlar birlikte incelenir. Kişiye ve sorununa etkin olacak ilaç veya psikoterapiler seçilir.
Cinsel sorun, tıbbi veya biyolojik bir nedene bağlı gelişmişse tedavisi ilaç veya diğer tıbbi tedaviler olacaktır. Bu durumda böylesi bir tedaviyi, ürologlar, kadın hastalıkları ve doğum uzmanları ya da psikiyatristler yaparlar. Eğer cinsel sorun, psikolojik faktörlere bağlı gelişmişse veya tıbbi bir nedene bağlı olarak gelişmiş olsa bile psikolojik etkenler durumu ağırlaştırmışsa cinsel terapiler uygulanmalı ya da ilave edilmelidir. Cinsel terapileri ise cinsel terapi konusunda eğitim almış, psikiyatristler ve klinik psikologlar yapabilir.
Cinsel sorunları olanlarda uygulanan ve etkinliği bilinen cinsel tedaviler aslında özel bir öğrenme biçimidir. Psikoterapi sürecinde kişiye mahrem ve güvenli bir öğrenme ortamı oluşturulur. Bu ortamda kişi kendi denetimi altında kendisini, kimliğini, bedenini, ilişkisini keşfetmeye cesaretlendirilir. Bu keşif ve öğrenim kişinin özelliklerine göre değişen bir süratte ve adım adım olur. Cinsellikle ilgili sorunlar her ne kadar çiftlerden birine aitmiş gibi görünse de cinsellik iki kişi arasında yaşanır ve terapide genellikle eşlerin her ikisiyle birlikte çalışmak gerekir.